Voltaire; “Sefil türümüzün öyle bir tabiatı vardır ki, aşınmış yollarda yürüyenler daima yeni bir yol göstereni taşa tutar” diyerek bugün yaklaşan CHP Sarıyer kongresinin kısa bir özetini çıkarmış gibi.

Geçen hafta sonu mahalle kongre delegelerimiz ve komşu iki mahallenin kongre delegelerinin katılımı ile Mehmet Deniz adaylık toplantısı gerçekleştirdi.

Toplantının başında kendisini tanıtarak başlayan Mehmet Deniz toplantıda sorduğum sorulara başlamadan belirttiğim gibi AKP’nin seçim stratejisini kendisinin yol haritası yapmış gibiydi. (teşbihte hata olmaz)

AKP 13 yıl iktidardı ama sanki ilk kez iktidar olacakmış gibi halktan şu yok, bu yok, bu olacak, şu da olacak gibi oy istiyordu geçen iki seçimde.

Mehmet Deniz’de aynen bu stratejide. 4 yıl başkanlık yapan, bir sürü seçim, bir sürü sorun yaşayan, yedekler dahil yönetim kurulunun neredeyse tamamı istifa etmiş, kadın kollarının, gençlik kollarının olmadığı ilçe başkanı değilmiş gibi dönemini kendince taçlandırıyor!

Son seçimde kendi başkanlığında CHP Sarıyer’de ikinci parti olmamış gibi seçim başarısından dem vuruyordu.

4 yıldır yapmadıklarını önümüzdeki dönemde yapacak gibi anlatmaya çalışırken bir misyon, bir yol haritası belirlemek yerine hataları sonucu ortaya çıkan sonuçları başarı gibi göstererek oy istemekte.

Burada hakkını yemeyeceğim dönem dönem ve kısmen de olsa yapmaya çalıştığı şeyler yok değil, ama terazinin eksi yönü artı yönünden ağır basıyor.

4 yıllık görev süresinin yaklaşık 3 yılını belediye başkanlığı ile tartışmalı geçiren bir ilçe başkanı olarak “belediye başkanı ile artık barıştık” başlığını bir başarı gibi anlatması en can alıcı hatası olduğunu neden fark etmiyor anlamış değilim.

4.000 küsur üye sayısından aldığı ilçe yönetimini 8.000 küsur yaptığını gururla anlatırken, bunların ilçe başkanlığının çalışmalarının hiç birine katılmadığından ise hiç bahsetmemekte.

Mehmet Deniz, her dönem değişim isteyen örgütün talebine rağmen Şükrü Genç ve belediye kadrolarının desteği ile seçime gitmektedir.

Değişim talebinde bulunan örgüte, Mehmet Deniz’in 4 yıllık süre içinde CHP Sarıyer örgütüne kaybettirdiği yönetim anlayışı dayatılmaktadır.

Evet dayatılmaktadır diyorum, çünkü delegeye daha delege seçimlerinin bitiminin üstünden 24 saat bile geçmeden imzalatılmaya çalışılan belge tüm Sarıyer’de şok etkisi yarattı.

Delegenin neredeyse %70-75’i değişim istemekte ama bu değişimi talep edenler şöyle veya böyle taşa tutulmaktadır Voltaire’nin benzetmesindeki gibi.

Daha değişimin D’si telaffuz edilmeden önlerine bir kağıt kondu ve imzala dendi. Sorma, araştırma imzala!

Bu değişim talebine karşın seçimin kazananı, belediyenin tüm imkanlarını seçimin sonucu için kullanan belediye kanadı mı, yoksa her şeye rağmen sandıkta değişim istediğine paralel oy kullanacak baskı altındaki delegemi olacak bilemiyorum.

Fakat bilmeye yakın olduğumuz şey, Şükrü Genç başkanın bu durumdan her halükarda yarayla çıkacağıdır.

Kaybedilecek bir seçimde mağlubiyet, geçen ilçe seçiminde olduğu gibi yine Şükrü Genç’in hanesine yazılacak.

Galibiyette ise Sarıyer siyasetini şekillendirmek isteyen malum aktörler 2019 hesapları ile Şükrü Genç’i potanın dışına çıkarmanın yolunda önemli bir basamağı atlamış olacaklar. Tüm Sarıyer’de konuşulan bu. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz!

Biliyoruz ki biz bunları dillendirenler de her halükarda üvey evlat muamelesi ile karşı karşıya kalıp hayırsız evlat ilan edileceğiz.

Oysa gerçek olan örgütün %95’lik bir kesiminin partisinden uzaklaştığı, ilçesi ile birlikte hareket etmediği ve artık bir değişim istediği yolundadır.

Üye ve delege iki şeyi çok istiyor, birincisi ilçe başkanı ve yönetiminin artık değişip ilçeye vizyon kazandırması. İkincisi ise Şükrü Genç gibi önemli bir başkanın örgütü ile kol kola bu değişime dahil olup 2019’da Sarıyer’de tekrar seçimi kazanmak.

Tüm bunların ışığında yazıyı yine bir üstadın aforizması ile bitirmek istiyorum.

William James demiş ki;

“Varlıklar değişimle huzura varır”

İsmail AYDIN