24 Şubat 2016’da kamuoyuna açıklanan bir deklarasyonla yola çıkan Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi, yaklaşık bir ayda binlerce “Ben de varım” diyen gönüllü destekçiye ulaştı. Barış Terkoğlu, Enver Aysever, Hüseyin Aygün, Kemal Okuyan, Orhan Gökdemir ve Özlem Şen Abay’ın “ilk çağrıcılar” olarak yer aldığı Aydınlanma Hareketi, belirlediği 4 somut hedefle yoluna devam ediyor.
24 Şubat 2016’da kamuoyuna açıklanan bir deklarasyonla yola çıkan Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi, yaklaşık bir ayda binlerce “Ben de varım” diyen gönüllü destekçiye ulaştı. Barış Terkoğlu, Enver Aysever, Hüseyin Aygün, Kemal Okuyan, Orhan Gökdemir ve Özlem Şen Abay’ın “ilk çağrıcılar” olarak yer aldığı Aydınlanma Hareketi, belirlediği 4 somut hedefle yoluna devam ediyor.
Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin aydınlanmacı birikiminin sanıldığından güçlü olduğu vurgulanarak, “Gericiliğe karşı aydınlanma mücadelesini de hep birlikte sürdürecek ve kazanacağız” denildi.
Belirlenen 4 somut hedefin de vurgulandığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Aydınlanma Hareketi’nin somut başlıklar üzerinde duracağını söylemiştik. Bunlar arasında zorunlu din dersinin kaldırılması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi, imam hatiplerin imam ihtiyacıyla sınırlandırılması, kimliklerden ve devletin kayıtlarından insanların dinsel inançlarıyla ilgili her tür kaydın tamamen silinmesi özellikle öne çıkıyor. ‘Ben de varım’ diyen tüm dostlarımızı bu hedeflerle ilgili yürüttüğümüz çalışmalara ilişkin bilgilendirecek, dahası birlikte neler yapabileceğimizi konuşacağız.”
GERİCİLİĞE KARŞI AYDINLANMA HAREKETİ’NİN AÇIKLAMASININ TAM METNİ ŞÖYLE:
Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi bundan yaklaşık bir ay önce kamuoyuna yapılan bir çağrıyla yola çıktı. Binlerce yurttaşımız bu çağrıya olumlu yanıt vererek “ben de varım” dedi. Birçok aydın, gericilikle mücadelede sorumluluk almaya hazır olduğunu açıkladı.
Bu ilgi ve destek bizi şaşırtmadı. Türkiye’nin aydınlanmacı birikimi sanıldığından güçlüdür ve hepimize aittir. Gericiliğe karşı aydınlanma mücadelesini de hep birlikte sürdürecek ve kazanacağız.
Bugüne kadar İzmir, İstanbul Sancaktepe, İstanbul Kadıköy, Eskişehir ve Çanakkale’de kalabalık toplantılar düzenledik. Ne yapmak istediğimizi anlattık, dostlarımızı dinledik. Devam edeceğiz bu toplantılara.
Hem bu toplantılarla, hem kapı kapı dolaşarak, meydanlarda gazetemizi dağıtarak, sosyal medya mecrasını kullanarak “ben de varım” diyenlere ulaşmaya, onların sayılarını artırmaya çalışıyoruz. Karşımızda aciz ama para ve devlet olanaklarını iyi kullandığı için hafife alamayacağımız karanlık bir güç var. Aydınlanma mücadelesini Türkiye’nin her noktasına yaymak için insanlarımızın taşın altına elini koyması gerekiyor.
Mücadeleye ise hemen ilk günden başladık. Türkiye’de gerici faaliyetlerin kadına, çocuğa, insanlığa, bilime, eğitime, sanata, kültüre, çevreye verdiği zararın peşinden gidiyoruz. Dini kullanarak en başta dindar insanlara zarar verenlere, özgürlükleri ve temel insan haklarını ortadan kaldırmaya kalkanlara elbette izin vermeyeceğiz.
Ülkenin dört bir yanından bilgi geliyor, insanlar yardım talep ediyor, kızgınlıklarını paylaşıyor. Görüyoruz ki, halkımız yobazlara boyun eğmeyecek.
Gericilik başlığında ele alınabilecek her tür hak ihlaline karşı hukuki ve siyasi girişimlerde bulunuyoruz. Her hafta gericiliğin suç dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Aydınlanma Hareketi’nin somut başlıklar üzerinde duracağını söylemiştik. Bunlar arasında;
1. Zorunlu Din Dersi’nin kaldırılması
2. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi
3. İmam Hatiplerin imam ihtiyacıyla sınırlandırılması
4. Kimliklerden ve devletin kayıtlarından insanların dinsel inançlarıyla ilgili her tür kaydın tamamen silinmesi özellikle öne çıkıyor.
“Ben de varım” diyen tüm dostlarımızı bu hedeflerle ilgili yürüttüğümüz çalışmalara ilişkin bilgilendirecek, dahası birlikte neler yapabileceğimizi konuşacağız.
Aydınlanma Hareketi’nin ilkeleri ilk deklarasyonda net bir biçimde ortaya konmuştu. Hareketimiz ne bir parti, ne bir örgüt, ne de bir cephedir. Gericiliğe karşı yaygın ve ilkesel bir toplumsal kanal açmak için harekete geçtik, buna devam edeceğiz. Aydınlanma Hareketi, aynı doğrultudaki her tür çabanın yanındadır ve gereksiz tartışmalarla, Türkiye’nin ilerici birikiminin enerjisini azaltan biçimsel sorunlarla oyalanmamakta kararlıdır.
Aydınlanma Hareketi’ni pespaye yöntemlerle karalamaya çalışan odakların hakaret ve tehditleri karşısında ise zaman zaman gülüp geçecek kimi örneklerdeyse gereken siyasi ve hukuki yanıtı vereceğiz. Telaşa kapılmaları, doğru yolda olduğumuzun bir başka kanıtıdır.
Yolumuza devam edeceğiz.
AYSEVER’İN DURUŞMASINA ÇAĞRI
Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi’nin açıklamasında, hareketin ilk çağrıcılarından Enver Aysever’in, Kabataş yalancılarına “yalancı” dediği gerekçesiyle 7 Nisan Perşembe günü (yarın) yargıç karşısına çıkacağı duruşmaya da destek çağrısında bulunuldu. Açıklamada şöyle denildi:
“Halkımızı ‘Ben de varım’ demeye çağırırken, gericilerin ‘Kabataş yalanını’ yüzlerine vurduğu için yargılanmakta olan Enver Aysever’in 7 Nisan’daki duruşmasına katılmaya da davet ediyoruz. Biz orada olacağız.”
Kaynak: Gericiliğe Karşı Aydınlanma Hareketi dört somut hedefle yoluna devam ediyor