Hüseyin Şimşek / Birgün – AKP ve MHP’nin uzlaşmasıyla Meclis’e sunulan ve ‘Başkanlık Anayasası’ olarak adlandırılan anayasa değişikliği teklifi meclisten geçti. Yarın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın onayına sunulması beklenen paket, Erdoğan’ın 15 gün içerisinde onaylaması ile referanduma gidecek.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Birleşik Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi ve ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen ile EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, AKP ve MHP milletvekillerinin oyları ile Meclis’ten geçen Anayasa değişikliği teklifinin halk tarafından ‘hayır’ ile karşılanacağını söylüyor.

‘Halk tokadını atar’

Halkın büyük haksızlıklara ve küstahlıklara karşı umulmadık cevaplar verdiğini, Kenan Evren’in anayasasına yüzde doksanın üzerinde oy çıkmasına rağmen, Evren’in “oy verin” dediği isme halkın oy vermediğini hatırlatan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Halk, kibirli ve kendisini her şeyin üzerinde görene gerekli tokadı atıyor. Ülkede bu kadar kriz ve kan varken, anaların gözyaşı bu kadar akarken bir kişi ‘yetkimi’ artırın diyorsa, 15 yıldır elinde her türlü yetki varken çözemediği sorunları sanki bu yetkiler gelince çözeceğini düşünen biri varsa halk bunu görür ve affetmez” şeklinde konuştu.

Bu süreçte milletvekillerinin halktan aldığı yetkiyi Saray’a devrettiğinin görüldüğünü söyleyen Özel, “Baskı kuran, açık oy atan, atmadığı pulları toplayarak baskı kurmaya çalışanlara da halk gerekli cevabı verir. Biz önce komisyonda sonra Genel Kurul’da tüm haklarımızı kullandık ancak değişikliğin Meclis’ten geçmesine engel olamadık. Şimdi gerekli gücü halktan almaya gidiyoruz. Burada Meclis’ten hile ve kaba kuvvetle geçirdikleri değişikliği halkın direnci ve iradesi ile geri püskürteceğiz” dedi.

‘Güçlü bir ‘hayır’ çıkarsa…’

Referandum kararı verilen Anayasa değişikliği teklifinin halkın değil Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin paketi olduğunu söyleyen HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, AKP ve MHP tabanı dahil olmak üzere, halkın büyük kesiminin büyük bir tedirginlik içerisinde olduğunu söyledi.

Kampanyada korku yayarak ve seçim hileleri yapılarak ‘evet’ sonucuna ulaşılacağı kabulünün şekillendirilmeye çalışıldığını anlatan Bilgen, “Anketlerde hayır oyu vereceklerini söyleyenlerin bir kısmı da zorla ‘evet’ çıkarılacağını düşünüyor. Bu psikolojik savaşın bir etkisi. Yalnızca ‘hayır’ sonucunun çıkacağını düşünmeliyiz. Bu, kaygı ve korku yaşanmasına engel olur” dedi.

Kamplaşma endişesinin toplumda ciddi bir ‘hayır’ ittifakını geliştirebileceğini anlatan Bilgen, “Yeter ki ‘hayır’ kampanyası yürütenler birbirine zarar verecek söylemlerden kaçınsınlar. Bunu bir mevcudu koruma, şu an ki durumu meşrulaştırma gibi değil Türkiye’nin demokratikleşme ihtiyacından kaynaklı ‘hayır’ algısına dönüştürmeliyiz. Yeni pakete karşıyız ancak fiili durum da kabul edilemez. Güçlü bir ‘hayır’ çıkarsa arkasından doğal olarak demokratik anayasa ihtiyacı net biçimde kendini toplumsal zeminden siyasete doğru hissettirecektir” diye konuştu.

“HAYIR, başka bir yaşam var”

Haziran Hareketi Yürütme Kurulu Üyesi Önder İşleyen de, AKP’nin başkanlığı sopayla dayatmaya çalıştığını, paketin Meclis aşamasında bunun gözler önüne serildiğini vurguladı. “Açık oy kullanmaya zorlama, erken seçim tehdidinden bakanlık havucuna kadar her tür yöntem devreye sokuldu. Benzer yöntemleri referandum sürecinde görmeye devam edeceğiz” diyen İşleyen, OHAL altında, ‘hayır’ üzerine baskı kurarak, toplumu korku ve baskıyla sindirerek başkanlığa mecbur etmeye çalışacaklarını, bu yöntemin Meclis’te kurdukları kapı kulu sisteminde işe yaradığını ancak halkta işe yaramayacağını dile getirdi.

İşleyen, şöyle devam etti: “AKP, siyasal İslamcı bir rejim kurdu ve şimdi de onu tek adam egemenliğinde kurumsallaştırmaya çalışıyor ancak, bu siyasal İslamcı rejim çürüdü. AKP, yıkık ve kimsenin memnun olmadığı bir karanlığı temsil ediyor. Toplumun tüm kesim ve katmanlarında bıkkınlık yaratmış, kimsede huzur ve geleceğe güven bırakmamış bir iktidar var karşımızda. Ve şimdi de bugüne kadar yaptıklarını misliyle yapmak için her tür manipülasyon, tehdit ve baskıyı devreye sokarak tek adamlığı onaylatmak istiyorlar.

Hepimizi biliyoruz ki ‘hayır’da bir yeniden doğuş umudu var. Tükettikleri her şeyi kazanmak, nefes almak ve memleket için yeni bir başlangıcının kapısını aralamak ‘hayır’dan geçiyor. Toplumda çok farklı taleplerle HAYIR sesi şimdiden yükselmiş durumda. HAZİRAN, her koşulda bu sesi çoğaltmak, güçlendirmek için ülkenin en ücra köşelerine kadar bu sesin parçası, taşıyıcısı olacak. ‘Hayır’ı tekleştirmeden aynı zamanda ‘hayır’ları çarpıştırmadan, herkes kendi talebiyle ve sözüyle ‘hayır’ı çoğaltarak Nisan’ı memleketin baharına çevireceğiz.”

“Hükümetin içini rahatlatacak destek yok”

Hükümetin Anayasa değişikliğini “çok hızlı bir biçimde” gündeme getirmesinin nedeninin zaman geçtikçe kendilerine verilecek desteğin azalacağı kaygısı olduğunu söyleyen EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan ise, “Başkanlık rejiminin halk nezdinde onay görmediğini biliyoruz. Hükümetin içini rahatlatacak kadar destek yok” dedi.

Bundan sonrası için işin, ülkesinin ve halkının geleceğinin oylanacağını bilenlere düştüğüne dikkat çeken Gürkan, “Hayır’ın örgütlenmesi için etkili bir çalışmanın yapılacak olması, emek, barış ve demokrasi güçlerinin temel görevi olacaktır. Meclis’ten geçirirken hükümetin uyguladığı yöntemler referandum sürecinde de uygulanmaya çalışılacaktır. Şiddeti arttırma, provokatif uygulamalar, buna benzer mağduriyetler oluşturarak halk nezdinde de ‘evet’ oyunu çıkarmaya çalışacaklardır. Yine de halk geleceğini kurtaracaktır. Bu konuda ‘hayır’ın daha güçlü çıkacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.