”Kadına saygılı ol, çünkü o insanoğlunun anasıdır” Hz ALİ

Diyanet İşleri Başkanlığın dan kaş, bıyık fetvası: “Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır. Ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin”

*

Ne demek pisikolojini bozacak kadar kötüyse? Bırakın kadının pisikolojisinin bozulmasını, bir kadın olarak kaytan bıyıklı, sakalı uzamış, yonca kaşlı kadınları düşünmek bile pisikolojimizin yeterince bozulmasına bir sebeptir.

*

Hangi hallerde kaş ya da bıyıkların alınacağına da değinen fetvada şöyle denildi:

“Ancak psikolojik rahatsızlığa sebep olacak ölçüde anormalliğin söz konusu olması halinde kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde yüz veya dudak üstü kıllarını almasında dinen sakınca yoktur.”

*

Hangi haller olabilir?

Biraz ironik yaklaşmak istiyorum.

Çaya, çorbaya bulaşmayacak kadar mı?

*

Sorsanız kılıf hazır.

”Her hangi bir zaruret olmadıkça kaş ve bıyığın alınması caiz değildir” denilmiş.

*

Zaruret nedir sizce?

Günah olur diye cahil toplumu buna inandırıp bir erkek gibi vücudunda çıkan kılı, tüyü almayan. Bu görüntüden aşırı rahatsızlık duyan kişinin pisikolojisinin daha fazla bozuntuya uğramaması için kılını, tüyünü ağda yada cımbızla alma ihtiyacı duyması mıdır?

*

Neden elinizi biz kadınların üzerinden çekmiyorsunuz?

Neden kaç çocuk doğuracağımıza, kaç yaşında evleneceğimize, sokağa kaçta çıkacağımıza, hamile iken neden sokağa çıkmayacağımıza, neden kahkaha atmayacağımıza hep siz karar veriyorsunuz.?

*

Dertler, sıkıntılar bitti tek, sıkıntımız biz kadınların neresinin tüylü, neresinin tüysüz olacağına kafa yorarak ülke gündemini değiştirmekte kurnazca bir yol izlemek midir bütün mevzu?

*

Bize bu telkinde bulunan din adamlarının eşleri, kızları acaba bıyıklı, sakallı ve cımbız değmemiş kaşlıları ile öylece toplum içine çıkarlar mı? Hiç sanmıyorum.

*

Eminim bu fetvaya ilk karşı çıkan kadınlar bu beylerin eşleri ve kızlarıdır.

Farkındalık yaratmak için bıyıklı fotoğrafların olması ya da takma bıyıkla kalabalık yerlerde protesto etmek mi gerekiyor?

*

Lütfen kadının üzerinden ne siyaset yapın, ne de kendinizi kadının efendisi gibi görün.

Kadın ne sizin tapulu malınız ne de bir eşyanız değildir.

Kadın kendi hayatı ve kendi vücudu üzerinde karar verebilecek hakka ve zekaya sahiptir.

*

Kadına kılı, tüylü gezmek değil.

Kadına temiz, pak, asalet ve zarafetli olmak yakışıyor.

*

Mümkünse kadınlar hakkında onurlarını zedeleyici yeni bir fetvanın çıkarılmaması dileğiyle.

*

Fedakarlık karşılıklı olana denir.

Biri “FEDA” ederken diğeri “kâr” ediyorsa ona ticaret denir..! (alıntı)

Nurhayat Şen