Miting alanlarında, direnişlerde, yürüyüşlerde slogan atılırken pencerelerden bakanlara karşı atılan en güzel slogandır “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz”

Bu slogan bugünlerde pek bir anlam kazanmış durumda Sarıyer’de!

Lafı çok uzatmadan konuya gireceğim. 3. Köprü yapıldığı vakitlerde Kuzey Ormanları Savunması köprü’nün çevre için yarattığı tahribata dikkat çekmek için çok eylem yaptılar. Çok ses çıkarmaya, dikkat çekmeye çalıştılar. Ama o bölgede villalarında oturanlardan bazıları kendilerine hiç zarar gelmeyecek gibi kulaklarını tıkayıp oturdu villalarında. Evlerinde koltuklarında espressolarını yudumlayarak köprü manzarasını seyredeceklerini düşünerek kafalarını bile dışarı çıkarmadılar.

Eylem yapanlar ise hep şunu haykırdı villalarınıza baka baka, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz”

Siz onları yalnız bıraktığınız için bugün orada o köprü size yavaş yavaş batmaya başladı. Onlar tek başlarına kurtulamadılar köprüden ve yarattığı yıkımdan. Sizde kurtulamayacaksınız bugün size verdiği rahatsızlıktan.

Duyduk ki bir kampanya başlatarak köprü ve otoyoldan gelen gürültü sizleri koltuklarınızda rahatsız etmeye başlamış. Araçların çıkardığı sesi engellemesi için panel yapılsın diye kampanya başlatılmış bölgede.

Bu kampanyayı başlatırken bile hala rahatınızı öne çıkarıp, çevreyi, hayvanları düşünmeden bunu talep ediyorsunuz.

Hala tek istediğiniz kendi rahatınız ve huzurunuz!

O yapılmasını istediğiniz panellerin neye zarar vereceğini düşünmeden sadece kendi rahatınızı korumasını istiyorsunuz!

Oysa o bölgede zaten bir çevre katliamına neden olup, hayvanların doğal göç yollarına zarar veren köprü ve yollar varken sizin istediğiniz paneller bu katliama daha da katkı yapacak. Yapılmasını istediğiniz paneller yüzünden bir çok hayvan ve özellikle kuşlar göç etme konusunda ciddi sıkıntılar yaşayacak. Ekolojik denge zarar görecek. Çevreye bir hançer daha saplanacak.

Neden? Yine insan oğlu rahat etsin diye!

Unuttuğunuz şey bireysel olmaya devam ettiğiniz sürece baş edemediğiniz zaman yapacağınız tek şey paranızın gücü ile oralardan göç etmek olacak bunu biliyoruz. Baktınız olmuyor aynı on yıllar önce olduğu gibi sizin için yine orman alanları imara açılacak, yeni siteler, vilalar yapılacak ve siz hayatınıza orada devam edeceksiniz.

Peki ya çocuklarınız? Onlar nasıl bir dünya da yaşayacak? Peki ya doğa? Peki ya doğal hayatın olmazsa olmazı olan hayvanlar?

Unutmayın, biz olmadan siz, siz olmadan biz, hepimiz olmadan doğa kurtulamaz, İşte bu yüzden bu slogan çokca haykırılmakta. “Kurtuluş Yok Tek Başına” diye.

İsmail Aydın