Kısa bir zaman önce sormuştum bu soruyu sosyal medyada. Şimdi ise ancak cevaplama fırsatım oldu yaşanan süreçten dolayı. İşte Siyaset ve siyasetçi Nedir’in bence yorumlanması.

Tanımlara bakalım önce;

• Devlet işlerini düzenleme ve yorumlama sanatı
• Politik söylemde: Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının tamamı.
• Yunanca kökeni: Devlet yönetme sanatı.

Genel anlamıyla devletin yönetilmesi sırasında toplumun fikir ve eylemler ile kontrol edilmesinin toplamına siyaset, diğer adıyla politika deniyor.

Olmazsa olmazları nedir?

• Devlet
• Toplum
• Fikir üretimi
• Fikirleri eylemleştirme
• Etkileme sanatı
• Katılım
• Öngörü

Siyasetçi işte tam da yukardaki bağlamlar göz önüne alındığında bunların tümünü bir araya getiren ve uygulayan kişilere deniyor.

Ne yapar siyasetçi?

• Politika üretir
• Siyasi araçlar yaratır.
• Siyasi bir kültür oluşturur.
• Toplumun sıkıntılarını tespit eder.
• Toplumun sıkıntılarına çözüm olacak önermeler sunar.
• Önermeleri hayata geçirmek için bulunduğu mekanizma içinde var olmanın yolunu bulur.
• Cesur olur.
• Girişken olur.
• Kişisel rahatlığından uzak rekabetin acımasızlığı içinde gerektiği zaman bedel ödemeyi göze alır.
• Temsiliyet kaidesini hayata geçirmek için çaba harcar.
• Eylem ve etkinliklerle siyasal fikirleri hayata geçirmeyi amaçlar.
• Partisine katkı yapar, küsmez, kavga etmez, ötekileştirmez, hakaret etmez.

O zaman siyasi kurum ve devlet mekanizması içinde bulunmayan, bulunma iddiası olmayan. Rakiplerinin kendilerini alt etme uğraşına karşın halkın siyasal çıkarları için yol açmayan kişi ne kadar siyaset yapmış olur? Siyaseten ne kadar fayda sağlamış ve savunduğu fikirlerin yönetimde olmasına ne kadar katkı sağlamış olur?

Politikacının görevi kurtarıcı olmak değildir, doğru yöntemler ile siyaset yaparak halkı kurtarmanın, devleti yönetmenin yolunu bulmaktır. İddiası olmayan, politik hedefi olmayan siyasetçinin faydası olmaz, olmamıştır. Fayda bir yöntem, tek bir söylem veya tek bir eylemle tek veya küçük bir grupla olmaz. Oturduğun yerden arada kafanı çıkarıp “ceeee” demekle olmaz. Bir bütün olarak, doğru siyaseti, doğru eylemi hayata geçirmekle olur. Ben varsam cici ile, ben yoksam kaka ile olmaz. Kötü olana alanı bırakmakla olmaz, kötü ile siyasi alanda mücadele ederek olur. Sokakta olur, parti içinde olur, devlet içinde olur, görev alarak olur, katılımcı olmakla olur. Birlikte olur, omuz omuza olur. Parti ile olur, yoldaşlık ile olur, kavga ile hakaretle olmaz, siyasi strateji ve çözümlemeler ile olur. Ortak rakibe karşı bir olmakla olur. Parti içinde fikir ayrılıklarından düşman yaratarak olmaz. Yanlış yapana doğruyu biliyorsan anlatarak olur.

Uzun bir soru; çok küfreden, çok hakaret eden, çok kavga eden mi, her türden kişisel hırslarının esiri olur, insanları ötekileştirir, siyasi alanları tıkar, kurumuna zarar verir, ülkenin sorunlarına çözüm üretir, siyasi alanlarda doğruların var olması için mücadele eder, edecek alan bulur, yoksa tüm siyasi gerekler içinde, siyasi bir amaç için, hedef için, yol, yöntem, strateji ve enerjisini bunları üreterek halka faydalı olabilecek bir eylem ve söyleme soyunan mı?

Bir soru daha; varlık ve zenginliği adına siyaset yapan ile, düşmanlık ve hırs ile siyaset yapanlar arasında ki fark nedir, hangi siyasi kültürün parçasıdır ve hangi başarısızlığın nedeni olur bu arkadaşlar?

Katılmadan siyaset olmaz, sevmeden siyasetçi. Siyasetçi olunmadan ülke kurtulmaz.

Ben siyasetçi olmaya çalışıyorum, başarmak tek başına benim elimde değil, bizim elimizde. Siyasetçi kendini anlatma çabası içinde olduğunda politika üretme gücünü kaybeder. Politika üretemeyen partiyi geliştiremez, parti gelişmezse iktidar olmaz, iktidar olmayan parti devlet yönetemez. Devlet yönetemeyen huzur ve refah dolu bir geleceği inşaa edemez.

Bilmelisiniz ki, kurtaracak çok önemli bir geleceğimiz, yıkılmak istenen bir cumhuriyet, yok edilmeye çalışılan bir parti, esir alınmaya çalışılan yaşam tarzımız varken, birbirimizle didişecek bir dakikamız bile yok.

Saygı ve sevgi ile mücadeleye devam…

 

İsmail AYDIN