Yurdagül Uygun / Sözcü – CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, Üsküdar’da iki hafta önce 12 yaşındaki bir çocuğun babası ve komşusu tarafından cinsel istismara uğradığını söylemesine karşın, baba ve komşunun adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, çocuk için koruma kararı alınmadığını söyledi. Yarkadaş, çocuğun cinsel istismar iddiasında bulunduğu babası ile birlikte yaşamaya devam ettiğini vurguladı.
İstanbul Üsküdar’da iki hafta önce bir devlet okulu özel sınıfında öğrenim gören bir öğrenci, babası ve komşusu tarafından cinsel istismara uğradığını söyledi. Okul yönetimi ve polis, çocuk için seferber olup, tüm işlemleri kusursuz olarak gerçekleştirdi ve olay yargıya taşındı. Ancak savcının talebiyle baba ve komşu adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, çocuk için herhangi bir koruma talebinde bulunulmadı. Böylece çocuk, kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylediği babasıyla aynı evde kalmaya devam etti.
DOKTOR RAPORU VAR
Olayı sozcu.com.tr’ye aktaran CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, şöyle konuştu: “İki hafta önce yüzü gözü morarmış ve şiş bir şekilde okula geliyor çocuk. Öğretmeni durumdan şüpheleniyor ve rehberlik servisine gönderiyor. Rehberlik servisinde çocuk, babası ve komşusu tarafından cinsel istismara uğradığını söylüyor. Ardından okul, Milli Eğitim’le irtibata geçiyor ve durum polise aktarılıyor. Pedagog eşliğinde 12 yaşındaki zihinsel engelli çocuğun ifadesi alınıyor. Çocuk, polis ifadesinde de baba ve komşu tarafından istismara uğradığını söylüyor. Bunun üzerine baba ve komşu gözaltına alınıyor. Çocuğa yapılan istismar doktor raporuyla da doğrulanıyor. Kişi tespitinin yapılabilmesi için de deliller toplanıyor ve adli tıpa gönderiliyor. Bu arada Savcılık, deliller toplanana kadar baba ve komşuyu adli kontrol şartıyla serbest bırakılıyor” dedi.
ÇOCUK BABAYLA AYNI EVDE KALIYOR
Herkesin suçu ispatlanana kadar masum olduğunun altını çizen Yarkadaş, “Ancak burada durum farklı. Ne olursa olsun, çocuğun bir iddiası var. Çocuk için mutlaka sosyal koruma kararının alınması gerekiyordu. Ancak bu konuda kimse talepte bulunmamış ve böyle bir karar alınmamış. Şimdi bu çocuk, kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söylediği babasıyla aynı evde yaşıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil” diye konuştu.
PATLAMA YAŞANIYOR
Yarkadaş,’Çocuklara yönelik cinsel taciz ve tecavüz vakalarında adeta patlama yaşanıyor. Bu büyük bir çürüme halidir. İktidarın, bu gidişatı önleyecek adımları atması gerekir. Bu son vakayı, Aile Bakanı Betül Sayan Kaya’a da mektupla ileteceğim. Aile Bakanı’nın bu ve diğer çocukları devlet korumasına almasını talep edeceğim’ dedi.
ÇOCUĞUN KORUMA ALTINA ALINMASI GEREKİYOR
Bununla birlikte kararı değerlendiren Şiddeti Önleme ve Rehabilitasyonu Derneği Yöneticisi, Çocuk Hakları Aktivisti ve İstanbul Çocuk Hakları Merkezi Üyesi Avukat Doğuşcan Aygün, “İddia edilen fiil TCK’nın 103. maddesinde düzenlenen ‘Çocuğun İstismarı Suçunu’ oluşturuyor. İlgili madde hükümleri incelendiğinde cezanın alt sınırı sekiz yıldan başlamakla birlikte, ağırlaştırıcı nedenleri değerlendirildiğinde18 yıldan az olmamakla ceza alma ihtimali olan şüphelilerden bahsediliyor. Anayasa’nın 38’inci maddesindeki düzenleme ve evrensel hukuk kuralları gereği masumiyet karinesi korunmakla birlikte bahse konu soruşturmada şüphelilerin adli kontrol ile serbest bırakılması soruşturma çerçevesinde savcılık makamı ve hakimliğin kararıdır. Her ne kadar masumiyet karinesi ihlal edilmemesi gerekirken, iddia edilen olayda mağdur çocuğu istismara ettiği iddia edilen kişiler mağdurun babası ve komşusudur, bu tip bir vakada sosyal hizmetlerin müdahil edilerek istismar mağduru çocuğun koruma altına alınması gerekiyor. Çocuğun üstün menfaati gereği bu koruma tedbirinin uygulanması zorunludur. Çünkü bahse konu durum bir çocuğun cinsel istismarıdır, sağlık kontrollerinde mağdur çocuğun istismarına ilişkin vücuda sair organ sokulduğu da tespit edilmiş ise muhakkakki çocuğun bulunduğu ortamdan uzaklaştırılıp, psikolojik destek alması için koruma altına alınması gerekir” dedi.