AB Komisyonu’nun Türklere Schengen ülkelerinde vize muafiyeti sağlanması yönündeki tavsiye kararının ardından başlayan süreçte gecikme yaşanması ihtimali bu kez de AP Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı Elmar Brok tarafından dile getirildi.
Brok, haziran ayı için hedeflenen vize muafiyetinin ekime kalabileceğini söyledi.
DW Türkçe Servisi’nin aktardığına göre, AB Komisyonu’nun Türk vatandaşlarına Schengen Bölgesi’ne seyahatlerde vize muafiyeti tanınmasını tavsiye eden kararının ardından gözler, vize muafiyetinin yürürlüğe girebilmesi için kararı onaylaması gereken Avrupa Parlamentosu ve AB üyesi ülkelere çevrildi.
Ancak, Türkiye’nin vize muafiyeti için gereken 72 kriterden beşini henüz yerine getirmediğine dikkat çeken AP üyeleri, vize muafiyeti konusunda temkinli açıklamalar yapıyor. AP Dış ilişkiler Komisyonu Başkanı ve Alman Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi üyesi Elmar Brok, haziranda vize muafiyetinin yürürlüğe girmesinin şimdiden imkansız hale geldiğini belirterek, ekim ayında uzlaşmaya varılmasını umduğunu söyledi.
ZDF’ye konuşan Brok, vize muafiyeti konusunda yaşanan uzlaşmazlığın AB ile Türkiye arasındaki sığınmacı anlaşmasına etki etmesini beklemediğini de ifade ederek, “Uzlaşamayacağımızı düşünmüyorum” dedi.
‘VİZE MUAFİYETİ KARARININ TEMMUZA KADAR BAĞLANMASI ZOR’
Vize muafiyeti konusunda gecikme yaşanabileceğini düşünen isimlerden biri de AP Başkanı Martin Schulz. Alman Deutschlandfunk radyosundaki mülakatında Türkiye’nin tüm kriterleri yerine getirmesi gerektiğini belirten Schulz, terörle mücadele ve veri güvenliği yasalarındaki değişikliklerin de bu kriterler arasında bulunduğunu belirtti.
Türkiye’nin 72 kriterin tümünün yerine getirilmemesi halinde AP’nin vize muafiyeti konusunu gündemine almayacağını söyleyen Schulz, temmuz ayına kadar vize muafiyeti konusunun bir karara bağlanmasının zor olduğunu ifade etti.
AB Komisyonu, tavsiye kararını açıklarken Türkiye’nin yerine getirmesi gereken beş kriter daha olduğuna dikkat çekmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle ‘terörle mücadele yasası’nın değiştirilmesi yönündeki talepleri reddederek, AB’ye yönelik olarak “Siz yolunuz, biz yolumuza” demişti.